Karpuz kabuğu
 


 
KARPUZ KABUĞU:
 
         Çeşmeye ablamla beraber su doldurmaya gitmiştik. Ellerimizde su kabağından yapılma kaplarımızla beraber çeşmeye varmıştık. Ablam arkadaşları ile beraber konuşurken ben çeşmenin oluğuna su kabağını dayamış doldururken bir anda çeşmenin teknesine düştüğümü hatırlıyorum. Kendime geldiğimde sudan çıkarılmıştım ve çenemde alt dudağımın altından kanlar aktığını fark etmemle bendeki feryat, figan, ağlamadan dolayı ablamın çok korktuğunu hatırlarım.
 
         Annemin teyzesinin evine gidip orada kanamanın nasıl durdurulduğunu bilmiyorum. Ama bildiğim ertesi günü ilk defa ilçeye ve doktora gittiğimizdi. O zaman daha dört yaşında idim. Hastanede yattığım ve orada annemin yaşlı bir kadınla sohbet etmesi hala gözlerimin önünde. Gözlerimin önünde olan sadece sohbet değil elbette. Kocaman yeşil kabuklu top şeklindeki bir şeyi bıçakla dilimlediklerini de hatırlıyorum.
 
         Yattığım yerden hem kestiklerine bakıyor hem de neden evimize gitmiyoruz diye düşünüyordum. Yaşlı kadın bir dilimde oğlana ver sonra bir yeri şişer demişti. Getirdikleri şeyi onları taklit ederek tabiri caizse kemirerek yediğim an çok önemliydi. Tadı harika bir şeydi, bir dilim daha isteyemedim. Adının karpuz olduğunu çok sonradan öğrendiğim yiyeceğin yeşil kabuğunu bile sıyırışım hayatımda önemli bir yer tutar.
 
         Hayat işte insanın karşısına neler çıkarıyor. Çeşmede neden düştüğümü hastaneye neden gittiğimi biraz büyünce öğrendim. İki yaşında iken üşütmüş ve romatizma olmuşum. Romatizmadan kaynaklanan iltihaplar kalbime zarar vermiş aort kapakçığı görevini tam yapamaz hale gelmiş. İlçede ki doktor bunun acilen Ankara’ya gidip ameliyat olması gerekir demiş. Bu ameliyat için on bin lira gerekir demiş annemin cevabı çok manidar:
 
         -Bu parayı bulamayız. Eğer ölürse bir çocuğumuz daha olur !
"Aşk, maşuk için yanmaktır."
 
Facebook beğen
 
Gönül Bir Deryadır
 
Gönül bir deryadır girmesini bilmek gerek,
Sevda bir ummandır sevmesini bilmek gerek
Ne Okuyalım?
 
Kitabın Adı:Gelincik hikayeleri
Yazarı: Çınar Hoca ÇOBANİ
Tür: Hikaye,deneme
Konu: Gelincik çiçeğine vurulan bir çınarın hikayesi falb tarzında işlenmiş.
Ben de Kaldı
 
Bir bahar sabahı doğarken güneş,
Seni gördüm çırpınan kalbime eş
Hayat kumarında olmadım serkeş
Sana esen seher yeli bende kaldı.

****
Bir bakışta ben-i gördüm yüzünde
Hayalimin izi vardı bal köpüğü gözünde
Yer almak isterdim her tatlı sözünde
Sana olan sevdalı yürek bende kaldı.

****
Yanakların kızarmıştı belli arından,
Uzaklaşamadım o an senin yanından
Umutlu olayım mı bugünden yarından,
Sana gelen aşk yolları bende kaldı.

****
Bir kor düştü yaktı benim özümü,
Senin için sakınmam budaktan gözümü,
Yaşayamam sensiz hem yazımı, güzümü
Sana bakıp yanan yürek bende kaldı.

****
Yağmurlar yağıyor oysa hava kurak
Toprak kuru bak sadece gözlerim ıslak,
Gelincik rengini almış sende al yanak,
Sana doğru akan yaşlar bende kaldı.
EY MAŞUK
 
Sana hep yazılsın istersin ey gönül,
Sen başkası için ne zaman yazacaksın,
Senin uğruna yanan gönül var,
Sen ne zaman yanıp yakılacaksın..
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol