Düş



Düş
          
          Bir kuru ağaçmış, bir eğreti duvarmış düşlerimi yasladığım, hayallerini kurduğum. Şimdi görüyorum ki yaprak yaprak dökülmekteyim yaslandığım ağaçtan. Taş taş düşmekteyim umutlarımı sıraladığım duvardan. Ben her sabah yine olmazlara uyanıyorum, hani birşeyi çok istersen olurdu, hani sevdiğin zaman sevilirdin. Hani geceler sadece azap çekenler için uzundu. Ben neden sabah olsun istemiyorum?

           Bir göçmen kuşmuş gönül verdiğim. İlkbaharda uçup geldi girdi gönlüme. Kuruyan otlar yeşerdi, tabiat çiçeğe durdu. Ilık bahar yeli rüyalarımı dahada yaşanılır kıldı. Bir düşki bitmesin sonu gelmesin! uyanmak istemiyorum. Sabah olmasın, güneş doğmasın beni rüyadan uyandıracaksa olmasın o sabah. uyanırsam yaz mevsimini yaşamadan sonbahar gelecek. Rüyalarımdan çıkıp gidecek. Avcumdan uçup beni kışla, beni benle yapayalnız bırakarak çekip gidecek. Kışı hiç sevmem, soğuktan korkarım ben. Kim ısıtacak dondurucu gecelerimdeki yalnız düşlerimi ? Kim saracak üşüdüğümde kollarıyla hayallerimi ? Ne olur uyandırmayın beni ben rüyalarımda mutluyum.

        Bir gelincikti gönül verdiğim. İncecik bir bedenin üzerinde kırmızı yaprakları ile asaletin mahcubiyetin timsali idi. Hep nazenin, hep çekingen hep kırılgan, hep suskun. Ama bilmedim ki gelincik kendinin farkında değil. Gelincik belki üç dört ay yaşar ama sevenlerin gönlünde her dem can bulur. Ben nerede can bulacağım ? Kırılmış dallarımla hangi sarmaşığa beden, hangi yaban hayatına yuva olabilirim, hangi çiçeğe gölge olabilirim ? Hazan gelince dökülen yapraklarım hangi çiçeğin tohumunu koruyabilir kış ayazından ? Kışın korunmayan gelinciğim baharla yeniden açar mı gözlerini ? Müjdeler saçar mı divane gönlüme ?

        Bir uçurum kenarında sarmaşıktı tutunduğum. Uzat ellerini  aşık olduğum. Tut ellerimi düşüyorum.  Aşağısı çok derin yarlarla dolu. Ayağım kayacak diye korkuyordum. Bilirsin ben herşeyden korkarım zaten, korkağın tekiyim ben. Ama dur bir dakika; artık korkmuyorum. Sebebini bilmiyorum ama yükseklik korkumu yendim ben. Acaba sarmaşık beni artık tutmaz oldu uçuruma düştüm de ondan mı korkmuyorum ? Ey sarmaşık beni tutmaktan vaz mı geçtin? Tut ellerimi düşüyorum ! 

      Farkındaysan gelincik sen bende hepsin, ben sende hiç olsamda. Zaten tüm canlıları yaratan zaten yoktan, hiçten var etmemiş mi ? Sayende aslıma dönüp hiç oldum. Hiçlik yanızlık demekmiş. Yalnız yaşamaya alışacağım. Ama gelincik seni, seni hep seveceğim. Ve sana kendinin ne kadar değerli olduğunu anlatacağım. Taki sen kendi değerinin farkına varıncaya kadar. 
         
        Ben ellerimi uzattım. Sende uzat ki çek beni uçurumdan. Kurtar bu açmaz rüyadan !!!!
 
"Aşk, maşuk için yanmaktır."
 
Facebook beğen
 
Gönül Bir Deryadır
 
Gönül bir deryadır girmesini bilmek gerek,
Sevda bir ummandır sevmesini bilmek gerek
Ne Okuyalım?
 
Kitabın Adı:Gelincik hikayeleri
Yazarı: Çınar Hoca ÇOBANİ
Tür: Hikaye,deneme
Konu: Gelincik çiçeğine vurulan bir çınarın hikayesi falb tarzında işlenmiş.
Ben de Kaldı
 
Bir bahar sabahı doğarken güneş,
Seni gördüm çırpınan kalbime eş
Hayat kumarında olmadım serkeş
Sana esen seher yeli bende kaldı.

****
Bir bakışta ben-i gördüm yüzünde
Hayalimin izi vardı bal köpüğü gözünde
Yer almak isterdim her tatlı sözünde
Sana olan sevdalı yürek bende kaldı.

****
Yanakların kızarmıştı belli arından,
Uzaklaşamadım o an senin yanından
Umutlu olayım mı bugünden yarından,
Sana gelen aşk yolları bende kaldı.

****
Bir kor düştü yaktı benim özümü,
Senin için sakınmam budaktan gözümü,
Yaşayamam sensiz hem yazımı, güzümü
Sana bakıp yanan yürek bende kaldı.

****
Yağmurlar yağıyor oysa hava kurak
Toprak kuru bak sadece gözlerim ıslak,
Gelincik rengini almış sende al yanak,
Sana doğru akan yaşlar bende kaldı.
EY MAŞUK
 
Sana hep yazılsın istersin ey gönül,
Sen başkası için ne zaman yazacaksın,
Senin uğruna yanan gönül var,
Sen ne zaman yanıp yakılacaksın..
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol