Dili Tutulan Sevgili
DİLİ TUTULAN SEVGİLİ İLE GELİN ÇİÇEĞİ
 
Halk arasında en çok bilinen aşk hiç kuşkusuz Leyla ile Mecnun, Yusuf ile Züleyha, Gül ile Bülbülün aşkıdır. Bunlar kadar büyük aşk yaşanmamış mıdır yer yüzün de ?
Elbette yaşanmıştır, ama aşkını kalbine gömmüş, anlatamamıştır derdini kimseye. Anlatılamayınca dillere düşmeyen büyük aşklardan biriside Gelincik ile Serçenin aşkıdır.
Madem bu kadar büyük biz neden bilmeyiz bu aşkı?
Aşkı bilinen kılan başkalarına anlatmak değil midir? Ama anlatılmamış bu aşk.
          Bir gün kırlarda gezen Serçe sabahın seherinde güneşle birlikte açan ince yapılı narin zarif bir çiçek görür,   bu bir gelin çiçeğidir. Görür görmezde yıldırım çarpmışa döner. Etrafında gün boyu dolaşır, inceler gönlünü çeleni.
       Çiçeğin  de dikkatini çekmiştir. Çevresinde  mahcup sıkılgan şekilde dolşıp duran serçe. Serçenin kendi etrafında dönmesinden hem memnun, hem de mahcuptur.
Günler geçer serçe tam bir tutkuyla bağlanır. Aşkını söylemeye çalışır, ama gel gör ki gelin çiçeği cevap veremez utanır, kızarır. Çünkü Gül ile bülbül gibi dillere düşmek istememektedir. Dile düşen, herkesin yanında anlatılan aşkı zayıflık hatta şikâyet eder gibi görmektedir.
          -"Şikâyet edilen aşk olur mu hiç, aşktan şikâyetçi olunabilir  mi?" Diye düşünür.
          -"Hiç aşk acısını anlatıp ta, ağlayan sızlayan aşk ve âşık yüce olur mu? Yüce olmayan aşk meşhur olsa ne olur?"
Serçe aşkını bağırıp çağırıp adına türküler yakmak istemektedir güzel sesiyle, ama ince narin sevgili buna engel olmaktadır her defasında. Serçe şiirler yazar maniler düzer sevgilisine ama söyleyemez.
Uzun zaman sonra çiçekten olur çıkar 
          -"Anlat aşkını bana" der.
          Uzun zamandır susma orucunda olan serçe iştahla, şevkle ortaya çıkar ama, bu dağ lalesine bu gelin çiçeğine tek şey söyleyebilir
-cik cik cik.
Bütün dünya durmuştur, âlem susmuştur bu aşkı dinlemek için ama ne yazık ki ses yok olmuştur. Gelincik üzntüden yapraklarını döker, sararır solar.
          Birçok kuş göçmen hayatı yaşarken serçe göçmenin aşkına ihanet olacağını düşünür
. Yaz kış demeden aşkını ilk gördüğü kırda bekler belki yeniden hayat bulur, canlanır gelin çiçeği.
"Aşk, maşuk için yanmaktır."
 
Facebook beğen
 
Gönül Bir Deryadır
 
Gönül bir deryadır girmesini bilmek gerek,
Sevda bir ummandır sevmesini bilmek gerek
Ne Okuyalım?
 
Kitabın Adı:Gelincik hikayeleri
Yazarı: Çınar Hoca ÇOBANİ
Tür: Hikaye,deneme
Konu: Gelincik çiçeğine vurulan bir çınarın hikayesi falb tarzında işlenmiş.
Ben de Kaldı
 
Bir bahar sabahı doğarken güneş,
Seni gördüm çırpınan kalbime eş
Hayat kumarında olmadım serkeş
Sana esen seher yeli bende kaldı.

****
Bir bakışta ben-i gördüm yüzünde
Hayalimin izi vardı bal köpüğü gözünde
Yer almak isterdim her tatlı sözünde
Sana olan sevdalı yürek bende kaldı.

****
Yanakların kızarmıştı belli arından,
Uzaklaşamadım o an senin yanından
Umutlu olayım mı bugünden yarından,
Sana gelen aşk yolları bende kaldı.

****
Bir kor düştü yaktı benim özümü,
Senin için sakınmam budaktan gözümü,
Yaşayamam sensiz hem yazımı, güzümü
Sana bakıp yanan yürek bende kaldı.

****
Yağmurlar yağıyor oysa hava kurak
Toprak kuru bak sadece gözlerim ıslak,
Gelincik rengini almış sende al yanak,
Sana doğru akan yaşlar bende kaldı.
EY MAŞUK
 
Sana hep yazılsın istersin ey gönül,
Sen başkası için ne zaman yazacaksın,
Senin uğruna yanan gönül var,
Sen ne zaman yanıp yakılacaksın..
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol