Erikbisi
Erik Bisi
Geçenlerde bir aile dostumuz geldi. Sıkıntıları olduğu belli olmuş hatta yüzüne de yansımıştı. Durumun farkında olmama rağmen farkında değilmiş gibi davranıp konuyu kendisinin anlatmasını bekledim. Kendisi konuyu açıncaya kadar havadan sudan konuşturup rahatlamasını sağladım. En sonunda dayanamadı;
“Sana bir şey sorabilir miyim?” dedi.
“Elbette buyur sor.” dedim ama ne diyeceğini tahmin edebiliyordum. Çünkü çevremden yalan yanlış bir şeyler duymuştum.
“Şey son zamanlarda evde sorunlarımız var eşimle geçinemiyoruz, boşanmaya karar verdik. Ama rahat değilim bir fikrini alayım dedim. Ne olur aramıza girip bizi barıştırmaya ya da anlaşmalı olarak boşanmamıza yardımcı olur musun?”
“Elbette yardımcı olurum nedir sıkıntılarınız?” diye sordum ama alacağım cevabı biliyordum hiç birisi ceviz kabuğunu doldurmayan meselelerdi. Beklediğim şeyleri anlattı. Her evde olan problemler sanki sadece kendi meseleleri imiş gibi anlattı.
“Birde eşini dinlemek isterim eğer müsaaden olursa” dedim.
Tabi dinle bende isterim onunla konuşmanı.” dedi. Eşiyle de konuştum aynı meseleleri anlattılar. Bende “Size bir olay anlatmak isterim payınıza düşeni alın.” Dedim.
“Çocukluğumuzda fakir bir köyde büyüdük. Okul zamanı gelince bize alınan kitapları karıştırmak okumak çok büyük heyecandı. Defterimizi kitaplarımızı yıpranmasın diye öğretmenlerimiz kaplamamızı isterdi. Ciltleyelim ama neyle ne cilt kâğıdı var nede tutkal veya bant. Geriye tek çare kaldı çimento kâğıdı ile kendi ürettiğimiz erik bisi denilen tutkal.
Erikbisiyi; erik ağacının budak yatağından reçinesini toplayıp su ile karıştırıp kaynatarak elde ederdik. Ama neredeyse yok denecek kadar bir yapıştırıcı özelliği ancak vardı. Çimento kâğıdı kalın ve kaba bir kâğıt ve esnekliği hemen hemen hiç yok. Zaten yapıştırıcımızda çok zayıf olduğundan kitabın dışının sarıp koruması mümkün değildi.
Şimdiki evlilikler buna benziyor. Kadın tutkal gibidir iyisi erkeğini evine bağlar. Cilt kâğıdı erkek gibidir iyisi eşini çepeçevre sarar korur. Şimdi tutkal zayıf olursa cilt kâğıdı esnek olmazsa tam birleşme olmaz. Tam birleşmeyen çiftlerin evliği de yürümez.
 
"Aşk, maşuk için yanmaktır."
 
Facebook beğen
 
Gönül Bir Deryadır
 
Gönül bir deryadır girmesini bilmek gerek,
Sevda bir ummandır sevmesini bilmek gerek
Ne Okuyalım?
 
Kitabın Adı:Gelincik hikayeleri
Yazarı: Çınar Hoca ÇOBANİ
Tür: Hikaye,deneme
Konu: Gelincik çiçeğine vurulan bir çınarın hikayesi falb tarzında işlenmiş.
Ben de Kaldı
 
Bir bahar sabahı doğarken güneş,
Seni gördüm çırpınan kalbime eş
Hayat kumarında olmadım serkeş
Sana esen seher yeli bende kaldı.

****
Bir bakışta ben-i gördüm yüzünde
Hayalimin izi vardı bal köpüğü gözünde
Yer almak isterdim her tatlı sözünde
Sana olan sevdalı yürek bende kaldı.

****
Yanakların kızarmıştı belli arından,
Uzaklaşamadım o an senin yanından
Umutlu olayım mı bugünden yarından,
Sana gelen aşk yolları bende kaldı.

****
Bir kor düştü yaktı benim özümü,
Senin için sakınmam budaktan gözümü,
Yaşayamam sensiz hem yazımı, güzümü
Sana bakıp yanan yürek bende kaldı.

****
Yağmurlar yağıyor oysa hava kurak
Toprak kuru bak sadece gözlerim ıslak,
Gelincik rengini almış sende al yanak,
Sana doğru akan yaşlar bende kaldı.
EY MAŞUK
 
Sana hep yazılsın istersin ey gönül,
Sen başkası için ne zaman yazacaksın,
Senin uğruna yanan gönül var,
Sen ne zaman yanıp yakılacaksın..
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol