Puslu bir hava ortalığı kaplamıştı. Hava o kadar ağırlaşmıştı ki sanki içinde kurşun yüklüydü. buaraya gelirken sokaklarda hiç bir insanla karşılaşmamış insanlarda korku herkesi sindirmiş çaresizleştirmişti.Bir adam kuşkuyla etrafına bakıyor, kuşkunun yanında büyük bir panikte yaşadığı anlaşılıyordu. Yakından bakınca adam 45- 50 yaşları arasında hafif saçı dökülmüş üstü başı toz toprak içinde idi. Uzun koridordan koşarak geçiyor etrafında yaralı insanların ölen insanların sayısı belirsizdi. Ne olduğunu anlamak için merkez binaya varıp ana kumanda merkezine bakmalıydı. Her attığı adımda ışıklar onunla beraber yanıyor arkasında sönen ışıklar ise sanki bir zamanın kapandığını gösteriyordu.
Ana kumanda merkezine yaklaştığında ağır ölüm kokusu ile her yeri kaplamış kan kokusundan kurtulmayı umut ediyordu. El parmak uçları ile göz retinasına duyarlı kapı şifresi açıldığında ana kumanda merkezine girmişti. Odanın içindeki tüm monitör ekranlarında dünyanın dört bir yanından yansıyan görüntüler yansıyordu. Her yerde insanlar sığınaklara sığınmaya çalışıyor fakat bazıları sığınağa varamadan can veriyordu. Acaba bu saldırı hangi ülkeden gelmişti. Amerika desen orada da aynı sıkıntılar vardı. Rusya, İsrail, tüm Avrupa ülkeleri aynıydı. Tüm ülkelerde aynı anda başlatılan savaşla dünyada yaşamın sona ermesini sağlamak istiyorlardı. Acaba üçüncü dünya savaşı başladı da haberimi olmamıştı.
Odanın en sağındaki 22 nolu ekrana kilitlendi bir anda. Oda ne şimdiye kadar hiç görmediği bir uzay aracı yaklaşıyordu Kuzey kutup dairesine yakın olan Göröland adasının en büyük şehirlerinden biri olan Godhavn yakınlarına inmektedir. Arka arkaya inen her aracın kapısı açılır fakat ne inen bir insan nede bir cisim vardır. Fakat kapının açılması ile oradaki insanlar kurşun yemiş gibi külçe halinde yere yığılmaktadır. Hiç birinde ne bir yara izi nede kan lekesi vardır.
Neler olduğunu anlamak için diğer ülke televizyonlarına bakıp bir şeyler öğrenebilir miyim diye CNN bakınca Londra’da insanların korku ve panikle kiliselere koştuğunu, Paris’te Newyorkta, Cape Town’da Moskova’da istavroz çıkardığını, İskenderiye’de, Beyrut’ta, İslamabad’da Tahran’da insanların sokak ortasında çaresizce dua ettiğini gördü. Tokyo’da bazı tarikatların topluca intiharı teşvik etmesi ile her yer ceset dolu idi.
BBC nin haberine göre dünyamıza dünya dışı varlıklar el koymuşlardı. Muhabirin ifadesine göre Gelenler Dünyamıza Samanyolu Galaksisi Büyük Ayı Takımyıldızında bulunan iki önemli yıldızından birisi Alioth’un gezegeni olan gaoler’den gelmektedir. Kendi gezegenlerinde bitmek üzere olan hayat için dünyadan cevher aramaya gelirler. Kendi gezegenlerinde olmayan cevheri aramaktalar fakat ne aradıklarını tam olarak kendileri de bilmemektedir. Tüm dünyayı atmosfere girerken saldıkları zehirli gazla kontrol altına almışlar. Onların derdi ölenler değil sağ kalanlarmış. Sağ kalmayı başaranların genetik yapısı incelenip örnek canlı ırkı oluşturacaklarmış.
Duyduklarını anlamaya yorumlamaya çalışıyor fakat bir anlam veremiyordu. Ne yapmalı, nasıl yapmalı sağ kalabilmeli kafasını odaklamaya çalışıyordu. Şu yalan dünyada en sevdiği en değer verdiği çiçeği aklına geldi. Gelincik çiçeği onun için hayatta en vazgeçilmez olandı. Öyleyse böyle bir anda gelinciğinin yanında olmalıydı mademki dünyada hayat sona erecekti o hayat sona erecekse gelinciğin yanında sona ermeliydi. Hiç düşünmeden gelinciğine kavuşmak üzere yola çıktı. Yolda soluk borusunda tıkanıklar oluştu nefes almakta zorluklar çekti.
Aracından inip gelinciğin yanına varınca ancak kendini yere atabildi. Bütün hayatı gözlerinin önünden geçiyordu. Çocukluğundan itibaren her yaşadığı süreç gözlerinin önünden geçiyordu. Her şey bulanıklaşıyor halüsinasyonlar görüyordu. Son bir umutla gelinciğe elini uzattı onu tutarak öptü öptü öptü. Ölüm böyle bir şey olsa gerek diye düşündü. Gözleri kapandı.
Yüzüne çarpan ılık bir esinti ve yanaklarını okşayan gelinciğin dokunuşları ile gözlerini açtı. Yemyeşil bir alanda idi. Hayatta bu kadar gelincik çiçeğini bir arada görmemişti. Bakınca göz alabildiğince kırmızı gelinciklerin içinde olduğunu fark etti. Kendinin cennette olduğuna inanarak acaba hangi iyiliğim beni cennete ulaştırdı diye düşünürken kulağına gelen bir fısıltı dikkatini çekti.
Aşığı olduğu gelincik başucunda ağlamakta ve Allaha onu kendine bağışladığı için dua etmektedir. Gelinciğin yaprağından damlayan bir damla kırmızı ıslaklık kendine gelmesini sağladı. Gözlerini iyice açınca gelincik " Dünyada ki en temiz duygu senin gelinciğe olan sevgin olunca sen ve gelincik haricinde dünyada hayat kalmadı. Uzaylılar aradaığı şeyin sevgi olduğunu anlayınca seni bana bağışladılar dedi. |