Cemre
Cemre
            Çocukluğumuzdan bu yana ilkbaharın gelişi martın yirmi birine rastlar çünkü cemrelerin düşüşü tamamlanır. Martın yirmi birinde toprağa düşen son cemre toprağı ısıtır ve bitkiler tomurcuklanmaya başlar. O zaman öldükten sonra dirilmeye delalet eder gibi canlanır hayat.

             Hava çok soğuk martın ortalarındayız daha cemrenin sonuncusu toprağa düşmedi. Sanki sadece toprağa değil sanki havaya suya da düşmemiş gibi bir hava var. Sanki Zemherinin en sert zamanlarını yaşıyoruz. Arkadaşlarla camiden teraviden çıktık bir çay içmek için kahvehaneyi zor bulduk. Alt çene ile üst çene bu kadar hızlı ve sık birbirine kavuşmamıştır herhalde.

         Kahvede içtiğimiz çay bile ısıtmadı içimi. İçimde üşümeyle beraber büyük bir sıkıntı var. Arkadaşlar yaşça benden büyük otur şuraya ne bu telaş demekteler ama duyan kim. Kahvede duramayıp alelacele eve gidiyorum. Evde kayın validem var her zamanki haliyle dualarıyla meşgul. Oğlum çay yapayım mı diyor ama hayır çay isteyen kim?
 
           Az sonra üst kattaki ev sahibimiz geldi. “Haydi, gözün aydın Allah bir kız evlat vermiş hastaneden aradılar” dedi. O an üzerimden büyük bir yük kalktı. Sabahı zor ettim çalıştığım iş yerine telefon edip izin aldım. Bir arkadaşın abisine rica ettik onunla beraber yaşadığımız ilçenin bağlı olduğu şehre gittik. Doğum biraz geciktiği için ilçede doğum yaptırılamamış şehre göndermişti doktorlar.

           Hastaneye varıp ta kızımı kucağıma almamla dışarıdaki kışı unutmuş ve bir anda içimin ısındığını hatırlıyorum. İlk kez kendine ait bir çocuğu kucağına almak nasıl bir duyguymuş o bambaşka bir hismiş. Hoş geldin kızım, hoş geldin nurum, hoş geldin anam canım. İçimi de dışımı da ısıttın bu sert kış gününde. Erken cemre getirdin erken bahar yaşattın.
 
 
          Hep baharlar yaşayasın anacım…

"Aşk, maşuk için yanmaktır."
 
Facebook beğen
 
Gönül Bir Deryadır
 
Gönül bir deryadır girmesini bilmek gerek,
Sevda bir ummandır sevmesini bilmek gerek
Ne Okuyalım?
 
Kitabın Adı:Gelincik hikayeleri
Yazarı: Çınar Hoca ÇOBANİ
Tür: Hikaye,deneme
Konu: Gelincik çiçeğine vurulan bir çınarın hikayesi falb tarzında işlenmiş.
Ben de Kaldı
 
Bir bahar sabahı doğarken güneş,
Seni gördüm çırpınan kalbime eş
Hayat kumarında olmadım serkeş
Sana esen seher yeli bende kaldı.

****
Bir bakışta ben-i gördüm yüzünde
Hayalimin izi vardı bal köpüğü gözünde
Yer almak isterdim her tatlı sözünde
Sana olan sevdalı yürek bende kaldı.

****
Yanakların kızarmıştı belli arından,
Uzaklaşamadım o an senin yanından
Umutlu olayım mı bugünden yarından,
Sana gelen aşk yolları bende kaldı.

****
Bir kor düştü yaktı benim özümü,
Senin için sakınmam budaktan gözümü,
Yaşayamam sensiz hem yazımı, güzümü
Sana bakıp yanan yürek bende kaldı.

****
Yağmurlar yağıyor oysa hava kurak
Toprak kuru bak sadece gözlerim ıslak,
Gelincik rengini almış sende al yanak,
Sana doğru akan yaşlar bende kaldı.
EY MAŞUK
 
Sana hep yazılsın istersin ey gönül,
Sen başkası için ne zaman yazacaksın,
Senin uğruna yanan gönül var,
Sen ne zaman yanıp yakılacaksın..
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol